Kesinleşen bir icra takibinden sonra borçlular haciz halinden kurtulmak ve borçlarını taksitle ödemek isterlerse yapılacak bir ödeme taahhüdü ile bu mümkün hale gelebilmektedir.
Borç ödeme taahhüdüne ilişkin hükümler İcra İflas Kanunu 111. Ve 340. Maddede düzenlenmiştir.
İcra takibine uğrayan borçlu, henüz haciz işlemleri başlamadan evvel borcunu taksitle ödemek isterse bu ancak alacaklı ile yapılacak karşılıklı anlaşma ile mümkündür. Alacaklının kabulü olmaksızın borcun taksitli ödenmesi mümkün değildir. İşte bu hallerde alacaklı ile borcun taksitli ödenmesine ilişkin icra müdürlüğünde yapılacak sözleşmeler hacizden önceki ödeme taahhüdüdür.
Bir de genelde karşılaşılan haciz sonrası taahhüt vardır. Alacaklı, haciz işlemlerine başladıktan sonra ve satış talebinden önce borçlunun yeteri kadar malı haczedilmişse, belirlenen taksit tutarları borcun dörtte birinden az değilse, ilk taksidin hemen ödenmesi şartı ile bir ödeme taahhüdü düzenlenmesi ve borcun taksitlendirilmesi mümkündür.
Madde 111 – Borçlu alacaklının satış talebinden evvel borcunu muntazam taksitlerle ödemeği taahüt eder ve birinci taksiti de derhal verirse icra muamelesi durur. Şukadar ki borçlunun kafi miktar malı haczedilmiş bulunması ve her taksitin borcun dörtte biri miktarından aşağı olmaması ve nihayet aydan aya verilmesi ve müddetin üç aydan fazla olmaması şarttır. (Ek fıkra: 9/11/1988-3494/13 md.; Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2003-4949/26 md.) Borçlu ile alacaklının borcun taksitlendirilmesi için icra dairesinde yapacakları sözleşme veya sözleşmelerin devamı süresince 106 ve 150/e maddelerindeki süreler işlemez. Ancak bu sözleşme veya sözleşmelerin toplam süresinin on yılı aşması hâlinde, aştığı tarihten itibaren süreler kaldığı yerden işlemeye başlar. (Değişik fıkra: 9/11/1988-3494/13 md.) Taksitlerden biri zamanında verilmezse icra muamelesi ve süreler kaldığı yerden devam eder.
Ödeme taahhüdünün geçerli bir taahhüt olması halinde İİK md 340 da düzenlenen taahhüdü ihlal cezası uygulama alanı bulacaktır. Peki geçerli bir ödeme taahhüdü nasıl olmalıdır?
Tüm bunlar geçerli bir ödeme taahhüdünden söz edebilmemiz için gerekli şartlardır. Eğer geçerli bir ödeme taahhüdü var ise taahhüdü ihlalden dolayı borçluya İcra ve İflas Kanunu 340. Md uyarınca tazyik hapsi cezası verilmesi mümkündür.
En sık karşılaşılan yanılgı ise borçlunun adresinde icra memuru ile hacze gidildiği esnada borçludan ödeme taahhüdü alınmasıdır. Bu taahhüt borçlunun haciz baskısı altında vermiş olması ve gerçek iradesini ortaya koymaması nedeni ile geçerli bir ödeme taahhüdü sayılmayacak ve buna bağlanan cezai müeyyideler uygulama alanı bulmayacaktır. (Doktrinde farklı görüşler vardır.)
Borçlu taksitle ödeme taahhüdünü yerine getirmediği taktirde taahhüdü ihlal etmiş olur ve İİK 340. Md düzenlenen cezai müeyyideler uygulanır.
Borçlunun ödeme şartını ihlali halinde ceza:
Madde 340 – (Değişik: 31/5/2005-5358/11 md.) 111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez.
Eğer geçerli bir ödeme taahhüdü varsa ve bu taahhütle belirlenen taksitlerden biri geçerli bir neden olmaksızın ödenmemişse, borçlunun şikayeti üzerine taahhüdü ihlal eden borçluya 3 aya kadar tazyik hapsi cezası verilir.
Taahhüdü ihlalde yetkili ve görevli mahkeme; icra takibinin yapıldığı yer İcra Ceza Mahkemeleridir.
Açıklamalarımız ödeme taahhüdünün basit bir sözleşme olmayıp alacaklı ve borçlu açısından da önemli sonuçlar doğurduğunu göstermektedir. Bu nedenle borçludan ödeme taahhüdü alan alacaklı taahhüdün geçerlilik şartlarına, taahhütte bulunan borçlu da tazyik hapsi ile karşılaşmamak için taksitleri zamanında ödemeye dikkat etmelidir.