Vodafone, mobil altyapısında yaşanan veri trafiğini yapay zeka teknolojisiyle yönetme kararı aldı
Şirketin yaptığı açıklamaya göre, yeni sistemi Türkiye'nin farklı bölgelerinde tamamen ticari ekipmanlarla deneyimleyen Vodafone, yapay zeka aracalığıyla mobil şebekesi için en iyi yazılımsal ayarları saptayarak şebeke performansını yükseltirken, müşteri deneyimini de bir üst seviyeye çıkaracak. Şirket, yapay zeka teknolojisiyle kapasiteyide yüzde 40'ın üstünde artış sağlayabilecek.
Açıklamada görüşlerini bildiren Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Thibaud Rerolle, gelecek teknolojilerine yönelik hazırlıklarının sürdürüldüğünü vurgulayarak, "Vodafone olarak, abonelerimize en iyi hizmeti kesintisiz ve güvenilir bir şekilde sunabilmek için teknolojiyi en iyi şekilde kullanıyoruz. Şebeke yönetiminde yapay zeka kullanımı her geçen gün artıyor. Biz de yapay zeka özelliklerini başarılı bir şekilde test ettikten sonra mobil altyapımızda kullanmaya başladık. Mobilde artan veri trafiğini yapay zeka algoritmalarıyla yönetiyoruz. Dünyada bu yaklaşımı kullanan ilk operatörlerden biri olduk. Bu sayede, müşterilerimize daha kaliteli hizmet sunabileceğiz. Teknoloji iletişimi şirketi olma vizyonumuz doğrultusunda bir yandan mevcut altyapımızı geliştirirken, diğer yandan da dijitalleşme yolunda yeni teknolojileri test etmeye ve uygulamaya devam edeceğiz." dedi
Yapay zeka, makinelerin deneyimden öğrenmesini, yeni girdilere uyum sağlamasını ve insan benzeri görevleri yerine getirmesini sağlıyor. Bu teknolojiyi sahip olan bilgisayarlar, büyük miktarda veri işleyerek ve verilerdeki kalıpları öğrenerek belli görevleri yerine getirecek şekilde geliştirilebiliyor.. Vodafone'un mobil altyapı trafiğinde kullanılan yapay zeka platformları, ilgili algoritmaları kullanarak belirli bir süre veri topladıktan sonra hücreye özgü en iyi parametre konfigürasyonlarını buluyor. Bu parametrelerin otomatik olarak uygulanması sonucu mobil altyapı genelinde kapasitenin daha verimli kullanılması gerçekleştiriliyor. Yapılan testler, mobil altyapı genelindeki uygulama sonucunda yüzde 40'ın üzerinde bir kapasite artışı gerçekleştiğini gösteriyor.
